Birkaç aydır adet edindiğim üzere yine tarlaya geldim, kontrol için, ikindi sonrası. Silah sesleri işittim. Yüksek bir yere çıkıp baktım. Bir binekli gördüm. Yol arkadaşım sopamla yanına vardım. Sordum. Silah atanlar kimler diye. Uzaktan atıyorlar dedi. Simasından ve konuşmasından buralı olmadığını anladım. Yabancı demiyorum dikkat..! Çünkü onlarda bizim din kardeşimiz. Afganlı bir müslüman. Ki din kardeşi olmasa da insanlık kardeşi. Yani yabancı değil. Aynı dünyanın yurttaşlarıyız ve aynı cinsteniz: insan..! Neyse kaldığımız yerden devam edelim.

Bu kardeşimizin ismi Abdullah. Yirmibeş yaşında ve üç yıldır burada, Bingöl ovasında çobanlık yapıyor. Ülkesindeki işsizlikten dolayı gurbet ellerde çalışmaya gelmiş. Türkçeyi gayet iyi öğrenmiş. Ve Türkiye’den memnun olduğunu söylüyor. Müslüman dünyanın birbirine sahip çıkması gerektiğini de ifade ediyor. Nişanlıymış. Hayalleri var, bundan olsa gerek kaçak yollarla yaklaşık bir ay dağ, taş demeden buralara kadar yaya gelmiş..! Para biriktirmiş, yakında memleketine dönecek evlenmek için. Abdullah’ın nişanlı olduğunu ise, bir espiriyle öğrendim; seni evlendirelim dediğimde ben nişanlıyım dedi. Sadakat, fedakarlık ve emek gösteriyor Abdullah kardeşimiz. Modern çağın kuşakları aşkı tüketiyor, Abdullah ise aşkıyla olgunlaşıyor. Bizim gençlerimiz otuzunda dahi tam büyüyemezken Abdullah genç yaşlarında gayet olgun davranmayı öğrenmiş çektiği sıkıntılarla.

Bu delikanlının hayatında sıkıntı çok, ancak dilinde bir şikayet yok. Halinden memnun görünüyordu Abdullah kardeş. Bineğiyle otlak aramaya çıkmışlardı. Yüzüne baktım… hiçbir endişe yok. Gideceğim diyordu. Evlen, eşini de al gel sana iş imkanı sağlayalım dediğimde, çok zor, gelemem. Kaçak yollarla çok zor. Resmiyet içinde 20-30 milyar para gidiyor dedi. Ama yine şekva etmiyor. Onun bu dingin hali beni de etkiledi. Onca zorluk, bu kadar ayrılığa rağmen şekva yok. Yol alıyordu kader çizgisinde O’na teslimiyet içinde. Bunu haliyle de gösteriyordu. Vazifesine odaklanmıştı. Dönüş içinde uzunca bir yol ve nice tehlikeler onu bekliyordu, ama o bunları önemsiyor gibiydi. Galiba “yükünü gemiye bırakmıştı.”

Abdullah’ın numarasını aldım ve birbirimizden uzaklaştık. Yerime dönerken düşünüyordum… Abdullah’ın durumu bizim toplumdaki gençlerin neredeyse hepsinden daha kötüydü, ancak Abdullah evlenmek için bu kadar çaba sarfediyor ve hiçbir şikayette de bulunmuyordu, bizimkiler ise çabadan önce ŞEKVA ediyordu. Abdullah’ı gördükten sonra evliliğe yönelik üretilen bahane ve şikayetlerin anlamsız olduğuna katî kanaat getirdim. Abdullah doğru olanı, bizimkiler ise yanlış olanı yapıyordu. Abdullah, helal yoldan kazanç için yaya olarak bir ay ülkesinden  ülkemize geliyor, bizimkiler ise yanı başındaki işleri beğenmiyor.  Eyvah, eyvah, eyvah ki eyvah..!Ya Rabbi! Bizleri bahane ve şekva bataklığından kurtar! Bu ne büyük bir gaflet..!

Abdullah kardeşimden bugün; her şeye rağmen O’nun yolunda O’nun rızasını elde etmenin her şeyden önce olduğunu yeniden yeniye öğrendim. Aşkın hakikisini de Abdullah’tan öğrenmek mümkün. Bir aylık yaya yolunu aşkı için, sevdiğiyle hayatını helal yolla birleştirmek için katedip buralara kadar gelmiş. Bu kadardır burada ama gözü hala onda..! Sadakat budur işte. Muhabbet de. Allah, gerçekten de adil-i mutlaktır. İnsanların adaletsizliğine rağmen oluşan haksız düzende; hissiyatta bir adalet tecelli ediyor. Yoksul yediğinden daha çok lezzet duyabiliyor zengine göre..! Abdullah’ın yaşı küçük, ancak hayat tecrübesiyle kazandığı, bizim toplumun; gençlerine, parayla kazandıramadıkları kadar çok hayat tecrübesi var Abdullah’ın. Üstelik dünyadan da haberdar. Güzel olacak diyorduk ya; işte bu yüzdendi: Çünkü Abdullah’lar var.

Selam ve dua ile…

Share:

administrator

1988'de Bingöl'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini memleketinde tamamladı. Çankırı'da Uluslararası İlişkiler Bölümünü okudu (2009-13). İstanbul Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisansını tamamladı (2014-16). İstanbul Ticaret Üniversitesinde aynı bölümde başladığı doktora programını yeterlilik sınavına girdikten sonra bıraktı. Ticaret ve ziraat'le iştigal etmektedir. Evli ve üç çocuk babasıdır. Oku-mak için OKULLU olmaya gerek olmadığına inanmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir