Tarihi okuduğumuzda bazı şahsiyetlerin tarihte kaldığını ve günümüzde emsallerinin olmadığını düşünürüz. Ancak Cenab-ı Hakk lütuf ve inayetinin tarihe münhasır olmadığını bize gösterir ve yaşadığımız çağda da zaman zaman benzer örneklerle karşılaştırır bizi. Seyda M. Hüsnü bir çok açıdan yaşadığı zamanı ve çevreyi aşan biri idi. Seydayı yeterince tanımayan yeni kuşak mensupları için birkaç satır yazmak isterim:

–           Seyda, günümüzde örnekleri son derece azalan ve kelimenin tam manasıyla ilmî melekeye sahip bir alimdi.

–           Seyda, İlmiyle amel eden gerçek manada büyük bir  mutasavvıf idi.

–           Seyda, ilmi hilimle mezceden nadir alimlerden idi.

–           Seyda, sahip olduğu ilmî birikimi son derece sanatlı ve estetik bir sûrette aktarabilen ender kimselerden idi.

Yazdığı Mir’atu’l-Hakaik ve’l-Esrâr, Mevâhiburrahman, Divana Hazin ve ne Türkçede  ne Kürtçede benzeri yazılmayan “Guldân” isimli eseri buna şahittir.

Seyda şiirlerinde “Hazîn” mahlasını kullanırdı. Doğrusu simasında da hüzün eksik olmazdı. Allah’tan temennimiz, yaşadığı hüznün fâni dünyaya mahsus olması gittiği yerde şâd ve handân olmasıdır.

(Not: Seyda’yla ilgili detaylı bilgiye şu video linkinden ulaşabilirsiniz: https://youtu.be/1z0H0QjGphw)

Share:

author

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir